yeniden başlamalı
Bilginin,kültürün,sanatın, hukukun her türlüsüne maruz kaldığımız bu modern-seküler, dijital dönemde;
akışına bıraktığımız hayatı,
akıp geçen zamanı,
etrafımızı saran insanları,
içerisinde bulunduğumuz toplumu,
dayatılan gerçeklikleri/sanallıkları,
dini, sosyal, sanatsal, kültürel, siyasal
kısacası maruz kaldığımız her şeyi,
bir köşeye çekilip üzerinde düşünelim.
Anlatılmış, anladığımız, yaşadığımız, içine doğduğumuz, maruz kaldığımız bir yaşam döngüsünde bize ait olan, bizden olan, temiz-saf olan ne var?
Düşünelim,
Vicdanımızdan,akleden kalbimizin süzgecinden geçenleri not edelim;
Geleneğimizi,geçmişimizi tabulaştırmadan güzel olan ne varsa çekip çıkaralım.
Aliya’nın bilgeliği,
Ali Şeriati’nin duasını,
Malcolm’un mücadelesini,
Ahmet Yasin’in mektubunu,
Rachel Corrie’nin vicdanını,
Metin Yüksel’in direnişini,
Filistinli Zehra’yı,
Afrikalı Abdullah Harun’u,
İbn-i Sina’yı, Cabiri’yi, Cemil Meriç’i, Roger Garaudy’yi, Akif Emre’yi alalım yanımıza.
Sezai Karakoç’un Mona Roza’sını,
İsmet Özel’in İsyan’ını,
Nuri Pakdil’in Kudüs’ünü,
Neşet babayı, Aşık Veysel’i, Mahzuni Şerif’i, Cem Karaca’yı alalım yanımıza.
Sonra temiz bir sayfa açalım..
Eksik ne varsa yazalım.
Başlayalım kendi tarihimizi, felsefemizi, hukukumuzu, sanatımızı, kültürümüzü oluşturmaya..
Tarihi yeniden ele alalım,
Çarpık, taraflı, hamasetle değil eleştirel, gerçekçi ve günümüze ışık tutan bir tarih perspektifi ortaya koyalım.
Ecdadı,üstadı,padişahı,devlet adamını kutsallaştırmadan, ötekileştirmeden, doğru ve yanlışı hakkaniyetle ortaya koyalım.
Bir hukuk sistemi/alternatifi tasarlayalım.
İnsanları, hayvanları, doğayı kucaklayan,güçlü olana değil haklı olana hakkı teslim eden; İslam’ın adaletini, merhametini, ahlakını temsil eden bir hukuk sistemi inşa edelim/üzerinde düşünelim/tartışalım..
Bir ekonomik program geliştirelim.
Hakça bölüşümü, adil paylaşımı önceleyelim.
Rekabeti değil dayanışmayı anlatalım.
Sosyal ve iktisadi adaletin gerekliliklerini yardım dernekleriyle baltalamayalım.
Yardım derneklerine gösterdiğimiz duyarlılığı sömürü düzenine,ifsada ve modern köleliğe de gösterelim.
Yeryüzündeki diğer insanlarla iletişim kuralım, safları saklaştıralım.
Dünya’nın sorunlarına birlikte çözüm üretelim.
Bir film yapalım,
Değer yargılarımızı çiğnemeden, erotize etmeden iki insanın birbirine sevgisini anlatan bir film yapalım.
Mavi Marmara’nın kutlu yolcularının bir filmini yapalım.
Emparyalizm’in sömürdüğü İslam coğraflarındaki zulmün, açlığın ve ortaya konulan direnişin bir filmini yapalım.
Medyanın gerçek yüzünü, vicdanları nasıl manipüle ettiğinin filmini yapalım.
İçerisinde ahlaki,vicdani örneklikler barındıran, rol-model karakterleri olan, entrikaların dönmediğini bir aile dizisi çekelim.
Bir şiir yazalım,
bir hikaye yazalım,
bir roman yazalım,
bir sanat eseri ortaya koyalım.
Ama yapalım.
Bir yerden başlayalım.
Heybemizde ne varsa derleyelim toparlayalım, eksik olanları tamamlamak için yola çıkalım.
Geçmişle avunmaktan,
Kötünün iyisini tercih etmekten,
Bir şeylere sürekli maruz kalmaktan,
“bilinçli tüketici” adı altında kendimizi kandırmaktan vazgeçelim.
İnsanlığı bir kara deliğin içerisine sürükleyenlere karşı,
alternatif bir çerçeve,
entellektüel bir birikim,
bir hayat tarzı bırakalım.
yola çıkalım.
yeniden başlayalım.
düşünce-öneri-eleştiri-yol arkadaşlığınız için ; info@furkankayar.net